19 Mayıs 2009 Salı

TANDOĞAN MEYDANI, SLOGANLAR VE AMELE YANIKLARI

selam blogi
yine yoktum günlerdir, eh kusura bakmıcan artık, ben baya faal oldum..işim için dışarı çıktım sürekli yeni ve çok güzel ilişkiler kurdum ve kurmaya devam ediyorum..ama bu gün sana son ankara maceramı anlatıcam..
cumartesi günü add nin düzenlediği mitinge katılmak üzere ankaraya doğru yola çıktık..benim amacım, korteje katılıp bir iki slogan attıktan sonra, ufaktan kirişi kırıp semcetle buluşmaktı..burdan güle oynaya yola çıktık, yüzlerce otobüs yolda buluştuk, oy anam oy, katılım yüksek diye ağzımız kulaklarımızda, gerçi o yüksek katılımın verdiği neşe, mola yerlerinde wc sırası, nedense evlerinde çok titiz olan hanımların, umumi wc kullanamadıkları için sıkıntı yarattıysada ( bizim türk kadınları tuvalet kullanmayı bilmiyor, koskoca tuvalet deliği dururken dışarı işiyor, bende soruyordum kendime bu kadınlar neden ev hanımlığının çok yorucu olduğunu söylüyorlar diye, eee mıçmayı bilmedikleri için, tüm gün tuvalet temizliyorlar herhalde neyse bu kadar dedikodu yeter)
her moladan sonra içimden yüzlerine karşı ettiğim küfürlerin dozu biraz artarak, vede kabız olarak, ankaraya vasıl olduk..tam ankaranın şehir sınırlarına geldik, bir anons geldi,

hepimizi hipodroma sokacaklarını ve kortejin dışına çıkanların zor duruma düşebileceğini öğrendik, layyyn zaten bütün gece lavoboya girmek nasip olmamış, mındır mındır yer arıyorum, işte şimdi suratlarına nişan alıp defi hacet görmenin tam zamanı, diyorum

içimdeki tırsık
suuuuusss anarşik kadın sus... seni naparlar biliyonmu? zaten adın çıkmış gavur izmirliye, o defi hecetlerin hesabıyla birlikte gavur izmirinde hesabını verirsin bak, ona göre.. diyor

allahtan semcet bu anonstan iki dakika sonra telefon etti..anlattım durumu, biraz geç kalsa, haber veremicem, çünküüüüü, hipodromdan itibaren cep telefonlarla konuşmakta imkansız oldu..terör korkusundan uydu aracılığı ile telefonlarda iptal edildi..kaldık dımdızlak..

neyse hipodrom denilen yere vasıl olduk.. arkadaşlardan bazıları neden hipodrom? diyecek oldular..fısıldadım..neden olacak,yüzlerce otobüs dolusu insan yollara döküldü, yapılanları biiiiir biiiir bağıra çağıra anlatacak..onlarda bize psikolojik baskı uyguluyorlar, at eşek yerine koyaraktan..yada başşehrimizde başka yer yok ( olumlu düşünüyoruz ya, son cümleyi otomatik olarak söylemişim vay beeee bana da bak artık olumlu düşünceyi hayatımın her yerine sokmayı başarıyorum..) takdir ettim kendimi..

otobüsten indik yürümeye başladık..anamda anam, o sıcakta hipondromun dışına çıkıncaya kadar haşlandık resmen..benim beyaz tenli izmirlilerimin yüzleri, kolları şebek dötüne döndü..kıpkırmızı...bunada şöyle bir yorum getirdim naçizane " siz yürümek mi istiyordunuz beyler hanımlar buyrun buradan itibaren yollar sizindir..tandoğana kadar bağırdık bizde, beşinci sloganda benim ses sizlere ömür..allah geride kalanlara hayırlı ömür versin..oldu

neyse biz ankaraya geldikten sonra add den ayrıldık tabe..bcp olaraktan pankartımızı açıp istanbullu, ankaralı ve diğer şehirlerden gelen arkadaşlarla buluştuk kortejin sonuna konuşlandık..yavaaaaş yavaş yürüyoruz, güneş yakıyor..kaldırdım kafamı yukarı, bana baaaak yakman gerekenler bu meydandakiler değil..mecliste oturuyor, hani yanlış yapmazsın bilirim ama biz şimdi niye yanıyoruz, neyin hesabını veriyoruz dedim? oda ne? bir baktım kortej yürümeye başladı ve tam ağaçların altına geldiğimizde durdu.. arkamızda yerel seçimlerde iktidar partisine oy veren şehirler vardı..eh onlar yanmayı hak ettiler, iyi çalışsalardı, sıcakta yanmazlardı dedim içimden..

benim ses çıkmıyor. resmen yırtınıyorum slogan atarken, en beğendiğim yer tam tandoğana çıkarken köprüler var, breh bir yankı yapıyor sloganlar, harikaydı..bir ara sıcaktan bayılır gibi oldum, yüzümü yıkadım kendime geldim ama, ablama biz kirişi kırmanın yollarını arayalım, yoksa halimiz duman dedim..ablama bir baktım, boynu, yüzü, kolları şebek modelinden biraz daha hallice, ama orada durmaya devam edersek sonuç 3. derece yanık olacak..eğildim kulağına..eee dedim gölgede bile bronzlaşırmısın, ben kızarırken, ve hayatım boyunca senin bronzlaşan tenine bakıp bakıp iç geçirirken, allah bu arnavut aptullah değil..adamı böyle yapar..baktı suratıma, sen dedi, seni bu güneş bayıltamadı ama ben öyle bir bayıltırımki aklın durur, arkadaşlara haber verdik biz kafamızı gölgelik bir yere sokmamız lazım, koyunluğumuz tuttu diye, dedik ve ayrıldık onlardan amaaaa
tüm ağaçların altı, insan kaynıyor, hani ben ablama göre tüy sikletim her yere sığarımda ablam maaşaallah hükümet gibi kadın..onun kapladığı yüz ölçümü biraz fazla ..polis kontrolünden nasıl çıktık orası muamma, yalnız polislerden biri şimdi çıkıyorsunuz ama geri giremezsiniz dedi..ben ellerimi kaldırdım, konuşmaya mecal yok..polis tövbe ediyorum sandı..

polis efendi sizin tandoğan dediğiniz yer tükrük çanağı gibi, siz bizim izmiri karadan denizden püfüüüür püfür esen imbatımızın verdiği gayretle nasıl dolduracağımızı bir görün hele.

diyemedim tabi.. döt ister

çıktık orada sersem tavuk gibi yürüyoruz..ablam görmüş, hayal yukarı bak dedi..bir baktım..tüm heybetiyle karşımda, 25 yıl önce görmek isteyipte kapalı olduğu için göremediğim..atamın dinlediği yer, anıtkabirim..

ayranım kabardı resmen, ne sersemlik kaldı, ne bir şey..gözümüzü diktik anıtkabire kuzey yıldızı gibi yol gösteriyor..kendisine ulaşmamızı sağlıyor..yokuşu nasıl çıktık bilmiyorum.. oy ananız size kurban olsun, asker çocuk nöbet tutuyor, tek kirpiği bile kıpırdamıyor, ben sulu gözlüyüm ağlarım, tam gözlerim doldu ağlıcam, aa bir baktık bir dizi asker geliyor, başladık alkışlamaya, ben tabi koyverdim kopçaları hüngür fışkırık ağlıyorum..

anıtkabirde gördüğüm herşeyi yazsam iflas edersin blogi, sadece bu nöbet değişimi için kitaplar yazılır..
atamın huzurunda saygı duruşunda bulundum, dua ettim, teşekkür ettim..biz bu gün tandoğan meydanında içimizden gelen her şeyi onun sayesinde söyleyebiliyorduk, nur gölünde dinlensin..

müzeyi gezdik dar zamanın izin verdiği ölçüde, gördüğüm her şeyi bilinçaltıma kazıdım resmen, belki torunlarıma anlatmak icap eder.. hangi şart ve şerait altında olursa olsun, bir milletin mensubu olduğumu asla unutmayacağım ve unutturmayacağım. hiç bir güç ve kuvvet beni ümmet yapamayacak..tabiii torunlarımıda..yemin ettim torunumuda oraya ben götürücem.. ve küçücük yaştan itibaren atamızın bizler için yaptıklarını anlatıcam..ve inşallah onlar bizim gibi meydanlara çıkma ihtiyacında olmayacaklar..

akşam üzeri izmire dönmek üzere otobüste toplandığımızda herkesin amele yanıkları içinde olduğunu gördük..ama bu ankara yolcuğu herşeye değerdi..haftaya yine sendeyim ankaraaaaaaaaa

2 Mayıs 2009 Cumartesi

selam blogi

bugün delege oldum ben, neyin delegesi dersen..şimdi sölerdimde ayıp olmasın, vatana millete, hayal abla seni yazdık delege listesindesin dediler, one olaki dedim anlarsın merak etme, dediler, anlamayı bekliyorum, neden delege olduğumu bu akşam öğrendim ama neden daha önce anlatamadıklarınıda anlayamadım..sadece şunu söylediler, fısır, fısır her partide ayak oyunu olurmuş, bir gün önce tamam, anam babam üstüne yemin olsun sizin yanınızdayım diyenler, tam iş kertesinde, yaa ben öyle demiştim ama..falan oluyormuş, güvenilir insana ihtiyaç varmış, oke.ama dedim kardeşim anladığım kadarıyla sizi garanti desteklicek insanım diye ben şimdi o dediğinizden oluyom..tamam, olayımda, yalnız bende öyle bir mantık varki, politikadan anlamadığım için size kök söktürür, olsun dediler razıyız..en azından sözünü yutmazsın..evet dediğin zaman evettir hayır dediğin zaman hayırdır..ee valla doğru..yaaa onlar benle uğraşmaya razı olduktan sonra..bana ne oluyorsa, zaten parti içi eğitimde varmış, haftada bir gün, disiplinden yırtıyoz ya devamlı, ahanda sana disiplinli bir iş, evren senin körü körüne bir şey yapmayacağını bilmiyormu? disiplin gerektiren her bi şeyden kaçarsın, kaldır şimdi tototnu parti içi eğitim diye koştur bakalım..

aslında kendim arandım, yerel seçimlerde arkadaşla konuşuyorduk, bizim mahallenin yıllardır tek bir muhtarı var, aslında bende severim kendisini, fakat son seçimlerden önce ikametgah çıkarmak için yanına gittim, adam mevcut parti yanlısı gibi konuştu, sinir etti beni, ben başkalarıda aday olur diye üzerine düşmedim meğer bu adam yıllardır tek aday girermiş seçime, oyları alır çıkarmış, yani son günde yanına bende pusula koysam, yüzde elli kazanma şansım vardı, çünkü, bizim burda kim kime dum duma kimse kimseyi tanımaz, zengin muhit olduğu içinde muhtara yapacak fazla iş düşmez.( ben bu zengin muhitin kenarında oturuyorum..yanlış anlaşılmasın) insanlar muhtarı sadece ikamet ve nüfus örneği aldıklarında görür.. ..her şeyden önce kadın muhtar adayı olduğum için kazanma potansiyeli fazla..bu minvalde dedikodu yaptık arkadaşla..haaa bide dedimki, olsun bir daha ki sefere seçim mıntıkamda tanınmak için, şimdiden mahallelimle tanışırım, önümüzdeki seçimlere kadar çevre edinirim..falan.. e ben dedimya, gezicem insanlarla tanışıcam..o da içinden demiştir..wwwaaay hayal abla gezecek, insanlarla bir araya gelecek haaa, madem öyle delege edelim ablamızı partimiz için gezsin..

işteeeee buuuu benim delegelik hikeyeeeeem..

galiba bu ay ankaraya kurultaya gidiyoruz..genel başkan seçeceğiz

bu partinin bir maddesi varmış,başkan adayı olabilmek için önce aday adayı olunuyormuş, ben bugün bir aday adayına olur dedim ama... şimcik internetten bakayım bi, kimdir neyin necisidir en azından aday olduğunda benim oy tongaya gitmesin....oy anaaaam..bi duysan varya ..yersin beni, ..ben apolitikim derken daldım gölleereeeee..

12 Nisan 2009 Pazar

İSKELET RESMİ HACKLENDİK

Malum yer imleri kalabalık, önce kendi sitemi değilde yanlışlıkla başka siteyi açtığımı düşündüm, o acaip iskelet resmini ve hacked yazısını görünce. kapattım sayfayı, tekrar girdim, anaaa hacklenmişisiz resmen.. inanamadım, yaaa bizide siteden sayıp hacklemişler, sağolsunlar..daha dün bir bu gün iki, bir ay yeni doldu veya dolmadı site açılalı..önce bir sinir olayım dedim, ne isterler falan..derken.. resmi gördüğüm ilk an ki şaşkınlığım geldi aklıma ve gülmeye başladım.. neyseki zarar verememişler, veri kaybı olmayacakmış, hemen ulaşabildiğim herkese haber verdim..bu gün bloglara misafiriz, eh bayaa ihmal etmiştik..can çok sinir oldu, düştü peşlerine, bir baktık bizi hackleyenleri 1 ay önce folluk etmişler..ben bi araştırma yapayım dedim becerebildiğim kadar..başbakanın sitesini bile hacklemişler..eh ondaki güvenlik bizde olmadığına göre hacklenmemiz olağan...vatana millete hayırlı olsun..bende bu güne kadar ertelediğim işlerin başına oturdum.. bir yığın iş halletim dünden beri...uğursuzun ayağı uğurlu gelir inşallah...gerçi şikayetim yok.. site gün geçtikçe herkese huzur veren bir ortam haline geliyor, inşallah daha iyi olur..neyse blogi şimdilik bu kadar görüşürüz..

6 Nisan 2009 Pazartesi

SİGARAYIDA BOŞUYORUM

dile kolay blogi 40 yıl olmuş, hadi paket taşımadığım yılları ittir et yinede 30 yılı aşmış, bu gün 3 günüm sigarayı azalttım her gün içtiğimin 3 te birini içiyorum, ex kocam duysa furur valla lan sen beni tek celsede boşadın diye..bi halt edemez, de söylenir arkamdan benden bi fazlası ona olsun..ya hakkatten adamı 4 nisanda mahkemeye verdim 5 mayısta boşadım, yıldönümü geliyor yine, çıkarım romanlarla kordonda kutlamaya, 5 mayıs hıdırellez ya, iki bayram birden kutluyorum ben, neyse gelelim sigaraya, zor gelecek sandım ama yok zor değil. işin komik yanı her saat başı içmek zor, ben bir şeyi yapmak zorundaysam yandı ortalık, inadım tutuyor yapmıyorum. bir saat arayla içmenin bir kuralı var, 1 saat içmeyeksin ama bir saat sonra iki elin kanda olsa içeceksin, nasıl, harika , nefret ederim emir almaktan şunu bunu yapmak zorunda olmaktan, beeen her saat başı sigara içmekten nefret ediyorum blog. yakında bu süreyi uzatacam..bakalım ne olacak.

1 Nisan 2009 Çarşamba

APOLİTİK

benim gibi apolitik bir insanıda politika konuşur hale getirdiniz ya, azıcık politikadan anlayanların durumu nedir diye sormaya gerek kalmadı.

biraz önce bakkala gittim, komşumu gördüm yolda, birbirimize gidip gelmeyiz, hoş benim komşuluk ilişkilerim zaten kötüdür, kimseye gidip gelmem, ama selamlaşırım sokakta gördükçe, bazen iki laf ederim ayaküstü.eskiden benimle konuşmaya can atan kadın bana selam vermedi....resmen aptallaştım, bakkal suratımı görünce ne oldu hayal teyze dedi, yok bir şey dedim ama görmüş. zaten neredeyse onun dükkanının önündeydik...mahalle baskısı yapıyorlar hayal teyze dedi, kendisinden yaptıkları alışverişide kesmişler, biraz ilerdeki hacıya gidiyorlarmış.

tamam anladık allaha bizden fazla inanıyonuz, hergün beş vakit namaz kılıyonuz, ramazanda oruç tutuyonuz, iyide bu şekilde sizin namazlarınız alnınız yerde dötünüz havada domalmaktan başka nedir ki , tuttuğunuz oruç aç kalmaktan başka nedir ki..allah bile yargılamamış sen kim oluyorsun..şuna bak dağdan gelmiş bağdakini kovacak, akşama komşular toplanacakmış, ben gitmem ne işim var yaratılan ikiliği körükleyenlerin arasında. ama üzüldüm geldiğimiz şu hale..

yapabileceğim hiç bir şey yok..kendileri kaşındılar..izmirli karışmaz kim ne giymiş, nasıl yaşamış, umursamaz bile, izmirli için çarşaf kavramı zaten yoktur da, bu devirde baş örtüsü örteni muhafazakar bir şehirden gelmiştir, yani dışarlıklıdır diye anlayış gösterir dışlamaz, ama görünen o ki dışarlıklılar bizi dışlamaya başladılar. aslında ben yeni fark etmişim bu uzun zamandır devam ediyormuş.

buraya yazarken arkadaşım telefon etti. daha seçim akşamı emir verilmiş 500 kişilik bir vergi denetmeni görevlendirilmiş, izmirdeki küçük esnafın işini bitirmek için.. gerçi hedef sadece izmir değildir, antalya ve diğer şehirlerde vardır listede.. ehhhh akıllı olacaklar, bu işin genel seçimide var, kızılırmaktan arseniğin hası akarken, deveyi hörgücüyle götürürlerken, izmirdeki arsenikli suları dillerine doladıklarının, ettikleri küfürün tehditlerin cevabını sandıktan çıkardık, eğer bizi cebimizden vurmaya devam ederlerse, genel seçimde alırlar yine cevaplarını.

seçim gecesi, nette sonuçlar için gezerken,, bir haber ajansına takıldım. herhalde yanlı bir gazetenin sitesi, bakmadım ne olduğuna, ama orada okuyucu yorumlarına takıldım, en çokta ankaradan yazanlara. allah akıl fikir versin demekten başka bir şey gelmedi elimden..biz böyle oldukça sırtımıza binen çok olur..

30 Mart 2009 Pazartesi

VERMEDİK İZMİRİ

izmir ve izmililer için, sadece oy vermekle bitmiyor iş, esas bundan sonra daha fazla tahammüllü olmak gerekiyor, daha bilinçli olmak gerekiyor, akrabalar, arkadaşlar arasında dayanışmayı maddi ve manevi her yönden arttırmak gerekiyor, izmirli kendine yettiği kadarını ayırıp, arttırıp vermesi gerekiyor. İzmirli ateşten gömlek giydi, onuruyla taşıması gerekiyor, ilk kurşunu atan olduğu halde gavur izmir sözünü, parmağını sallayarak İzmirli akıllı ol deyişini asla unutmaması gerekiyor,
eğer doğruysa aylık bağlamışlar, başını örtenlere, alışkın değiller ya, başörtüleri başlarından kaçıyor sanki, insanları yargılamak tarzım değil, bunu öğrenmiyoruz, yürüdüğümüz yolda, ama şimdi etkiye tepki olacak, izmiri alamadılar ya, güzel izmirimiz daha çok köye dönüşecek.

tuncelilere sevgilerimi gönderiyorum, yardım gibi kendilerine verilenlerin, her ne aldılarsa? ne kadarını aldılarsa, benden yana helal olsun.. verilenlerin aslında kendi öz malları olduğunu vatandaşlarından gelen hediye olduğunu unutmadılar, güle güle kullansınlar safaları olsun, hangi partiye oy verdilerse verdiler hiç önemli değil, önemli olan oylarını satmadılar, oylarımız şerefimizdir. şereflerinin satılık olmadığını gösterdiler, keşke bunu diğer şehirlerdede görseydik, aç kalsaydık sadaka gibi verilenin bizim kendi öz malımız olduğunun bilincinde olsaydık, ancak yorumları okudukça, böyle olmadığını görüyorum, birlik yok beraberlik yok dağıtmaya çalıştılar, başardılar'mı? hadi ben gideyim memleketimizde birlik beraberlik olması için şifa vereyim..hak her zaman yerini bulur.. hep bulmadımı? kurtuluş savaşından yırtık gömlek parçalanmış çarıkla çıkan biz değilmiyiz.?

28 Mart 2009 Cumartesi

100 PUAN

hatırlarsın canım
benim herkesi en mükemmel olarak düşünüp hayatıma girdikleri anda 100 puanlık kredi verdiğimi ve bu puanların yıllarca yıllarca bitip tükenmediğini, puanlar bir türlü tükenmediği içinde insanların beni salak sanıp içlerindeki tüm pisliği dökerekten haytımdan gittiklerini, ya şimdi aklıma geldi, belkde bu pislikler benim bitmek tükenmek bilmeyen hoşgörüme, karşı isyanlarıda olabilir insancıkların..tüh ya ben bunu neden düşünemedim. dur kadın dediler dur sen ben sana öyle bir şey yapayım kiiiii görelim bakalım sabrını, e gördüler, içleri rahat etsin artık.

artık 100 puan vermiyorum kimseye, kimsenin gökten zembille inmiş muamelesi görmekle iyi taraflarını çıkaracağına inanmıyorum, zaten o insanlar kendileri görmüyor iyi taraflarını ben görmüşüm neye yarar.

ben sen şöyle iyisin dediğimde vaaay be ..hayal/ abla/ya kardeşim bunu ben niye görmüyorum diyorlar ya haklılar vermeyince mabud ne yapsın mahmut.
ne demiştik vermiyorum 100 puanı ve insanların hayatıma girip fincancı develeri gibi gerdan kırmalarına izin vermiyorum, aslında yaptıkları hataları umursamıyorumda, o kadar büyük hatalarda değil gözümde, ama tecrübelerle sabit kiiiii ufacık tefecik hatalarla başlıyorlar sonra işi azıtıyorlar, benim limitlerimi sınırsız sanıyorlar

çok düşündüm bir yığın özürler buldum, görmezden gelecek bahaneler zaten 1.5 hafta öncesinden hazırdı.. ama eğer görmemezlikten gelseydim kendime ihanet edecektim, göz göre göre yalan söyledi, bakmayacağım kontrol etmeyeceğim zannetti..şimdi ben çok kurnaz gözüküyorum ya değilim canım... özellikle dur bakalım yalanmı söylüyor diye bakmadım..sadece aklımdan geçiyordu acaba yalan söylemiş olabilirmi diye..gerçeği görmem tamamen tesadüf, daha doğrusu gözüme sokulmak istendi, evren heeeey hey kadın yine verdiğin kararın arkasında durmuyorsun dedi. stubborn geldi abla ben şuraya bakacam bana ait bir şeyleri alıcam nasıl yapacağımı bilmiyorum. hah ben bir bilirimki.... geçtim odaya çocuklara söyledim hasanın bilgisayarı müsaitti söylenen yere baktık arkadaşın önemli evraklarını görmek için..... ve bana söylenen yalanın kanıtlarını gördük...eee artık gözümede sokuldu, merkepliğin alemi yok..kestim alakayı anında hazır henüz can yakmıyorken yalanlar ikiyüzlülükler,
iyi oldu... hayatıma giren yolculara yolcu muamemelesi yapmak, yine herkes iyi, yine herkes muhteşem ama insanların hata yapma potansiyelleri ve benimde tahammülümün sınırı var.. s 100 puan verip sınırları zorlamamak lazım.
galiba ait olma isteği neden buna ihtiyaç duyduysam, bende deliside var akıllısıda, hatta şeddelli
deliside, sülaleye baktığında allah hiçbirini esirgememiş çok şükür, alemin yalancısı bana ait olsa ne olur ben ona ait olsam ne olur. ama bana iyi öğretmen oldular hepsine teşekkür..